Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic-Radman ile ortak basın toplantısı düzenledi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic-Radman ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Herkes bölgesel genişlemenin önce Lübnan’dan başlayacağını beklerken bu olay başka yerlerden de çıktı. Şu anda Kızıldeniz, Irak’ta olanlar.” “Suriye’de yaşananların, bu tür saldırıların ve karşılıklı konumlandırmaların Gazze’de başlayan savaş sarmalının giderek daha büyük bir girdaba dönüşeceğinin habercisi olduğunu görmek yanıltıcı olmamalıdır.” Grlic-Radman, “Avrupa Birliği’nin Türkiye ile yapıcı bir diyalog kurması için elimizden gelen çabayı asla esirgemeyeceğiz.”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic-Radman ile Bakanlıkta bir araya geldi. Görüşmenin ardından iki bakan basın toplantısı düzenledi. Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki şehitleri anarak konuşmasına başlayan Fidan, şunları söyledi:
“HEDEFİMİZ TİCARET HACMİNİ 2 MİLYAR DOLARA YÜKSELTMEK”
“Terörle kararlılıkla mücadele eden ülkemiz, başta müttefiklerimiz olmak üzere uluslararası toplumun da aynı duyarlılığı ve kararlılığı göstermesini beklemektedir.
Hırvatistan’la siyasi ilişkilerimiz oldukça iyi düzeydedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 yıl önceki ziyaretiyle bağlarımız büyük bir ivme kazandı.
Cumhurbaşkanlarımızın 2022 yılında belirlediği 1 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaştık. Geçen yıl da bu seviyeyi korumuştuk, şimdi hedefimiz 2 milyar dolar seviyesine ulaşmak. Bunun için Karma Ekonomik Kurul başta olmak üzere kurumsal sistemleri en aktif şekilde kullanmamız gerekiyor. Sayın Bakanımızla yaptığımız toplantıda Karma Ekonomik Komite toplantısının yeniden başlatılması konusunda mutabakata vardık.
“HIRVATİSTAN İŞ ADAMLARINI ÜLKEMİZDE YATIRIMA DAVET EDİYORUZ”
Firmalarımızın Hırvatistan’a ilgisinin arttığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Özellikle turizm, inşaat, ulaşım, bankacılık ve yenilenebilir enerji alanlarında ciddi yatırımlarımız var. Son dönemde yatırımcılarımızın altyapı ve taahhüt projelerine ilgisi artıyor.
Hırvat iş insanlarını da ülkemize yatırım yapmaya davet ediyoruz.
Bosna Hersek de bizim için önemli bir ülke. Bosna Hersek’in barışına, istikrarına ve toprak bütünlüğüne desteğimizi her fırsatta vurguluyoruz. Hırvatistan’da da aynı iradeyi görmek bizi çok mutlu ediyor.
Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşını ve Filistin’deki insanlık trajedisini de konuştuk. Her iki çatışma da ne yazık ki halen devam ediyor. Yakın coğrafyamızdaki bu çatışmaların bir an önce bitmesini istiyoruz. Bu konulardaki girişimlerimiz hakkında mevkidaşımı ilk elden bilgilendirdim. İsrail’in insanlık dışı katliamına derhal son verilmesi ve Gazze’ye yönelik hukuka aykırı ambargonun kaldırılması gerektiğini bir kez daha buradan vurguluyorum. Gelişmeleri aktif olarak takip etmeye devam ediyoruz. “Tüm uluslararası toplumu bir kez daha kalıcı ateşkes çabalarına ciddiyetle desteklemeye davet ediyoruz.”
GRLIC-RADMAN: AB’NİN TÜRKİYE İLE DİYALOG KURULMASI İÇİN ÇABALARIMIZI HİÇBİR ZAMAN VERİYORUZ
Şehit askerlere sağlık dileyen Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Grlic-Radman, toplantının başarılı geçtiğini kaydetti. Grlic-Radman şunları söyledi:
“Diplomatik ilişkiler 32 yıldır devam ediyor ve bu dönemde 50’den fazla karşılıklı anlaşma imzalandı ve bu anlaşmalar iki dost ülke arasında büyük önem taşıyor. İkili ilişkilerimizin, özellikle ikili ekonomik ilişkilerimizin, Her geçen yıl artıyor. Ticaret hacminin sürekli artması da çok önemli.” 2022 yılında ilk kez 1 milyar ABD dolarını aşan bu ticaret hacmi oldukça sevindirici.
Türk iş adamlarının Hırvatistan’a yatırım yapma ilgisinden son derece memnun olduğumuzu belirtmek isterim. Hırvatistan’da çok sayıda Türk şirketi var. Bu, Hırvatistan’da karşılıklı ilişkilerin iyi olduğunu ve yatırımcıların memnuniyetle karşılandığını ifade ediyor ve gösteriyor.
3 yıl önce yaşanan depremin ardından Hırvatistan Cumhuriyeti’ne sağladığınız yardımlardan dolayı sizlere teşekkür etmek istiyorum. Geçtiğimiz yıl Şubat ayında Türkiye’de meydana gelen deprem nedeniyle çok sayıda insan ve maddi kaybın yaşanmasından dolayı acı çektiğimi belirtmek isterim. Bu olaylar istenmeyen bir durumdur ama Hırvatistan Cumhuriyeti bu vesileyle dayanışmasını gösterdi ve biz de dostluğumuzu göstermek istedik.
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkilere de değindik. Türkiye bizim için aday ülkedir ve AB’nin kilit ortağı olmaya devam edecektir. “AB’nin Türkiye ile yapıcı bir diyalog kurması için elimizden gelen çabayı asla esirgemeyeceğiz.”
FİDAN: ‘BURDAN YA BÜYÜK BİR SAVAŞ YA DA BÜYÜK BİR BARIŞ ÇIKACAK’ DEDİK
İran’ın dün Erbil’e saldırması ve Husilerin Yemen açıklarında ABD gemisine saldırması gibi gelişmeleri Gazze’deki savaşın bölgeye yayılması bağlamında nasıl değerlendirdiği sorulduğunda Bakan Fidan, şunları söyledi:
“Gazze katliamı başlayalı 101 gün oldu. Bu dönemde maalesef çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 24 binden fazla Filistinli katledildi. Daha büyük trajedi ise bu olayın uluslararası toplumun gözü önünde yaşanıyor olması. Aslında uluslararası toplumun bazı önde gelen aktörleri de bunu destekliyor, bu daha büyük bir dram, bu sürecin başında ‘Ya bundan büyük bir savaş ya da daha büyük bir barış çıkacak’ dedik. Bazı ülkeler bunu savaş ortamına taşımaktan çekinmedi.
Filistinliler ve İsrailliler için eşit güvenlik ve eşit egemenlik olmadan bu sorunun çözüm şansının olmayacağını, kalıcı barış ve güvenin olmayacağını ilgili toplum ve ortamlarda dile getirdik. Yalnızca İsrail’in güvenliğini, pozisyonlarını ve çıkarlarını ön planda tutan yaklaşımlar; Filistinlilerin güvenliğini ve egemenliğini erteleyen yaklaşımların barış getirmeyeceği ve uzun vadede sürekli bir kriz alanına gireceğimiz yönündeki bu görüşü artık inkar eden kimse kalmamıştır. Sorun artık bu görüşün doğruluğu değil, bunun nasıl uygulamaya geçirileceğidir. Barışa bakış açısı budur.
“BÖYLE SALDIRILARIN YABANCI OLDUĞUNU GÖRMEK, GAZZE’DE BAŞLAYAN SAVAŞ SARMASININ DAHA BÜYÜK BİR VANAYA DÖNÜŞECEĞİNİ GÖRMEK ALDATICI OLMAMALI”
Öte yandan savaşla ilgili önemli risklerin de olduğunu görüyoruz. Gazze’deki katliam devam ederken bölgesel yayılma riskini de sık sık dile getirdik. Herkes bölgesel genişlemenin ilk olarak Lübnan’dan başlayacağını beklerken bu olay başka yerlerden de çıktı. Şu anda Kızıldeniz’de yaşananların, Irak’ta yaşananların, Suriye’de yaşananların, bu tür saldırıların ve karşılıklı konumlanmaların Gazze’de başlayan ve giderek dönüşecek savaş sarmalının habercisi olduğunu görmek yanıltıcı olmasa gerek. daha büyük bir girdap. Bu nedenle barışa yönelik çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürecek ve İsrail’in gerçekleştirdiği katliamların uluslararası toplumda hem siyasi hem de hukuki olarak gereken karşılığını alması için her türlü çabayı göstereceğiz.”